Öneriler 1

Sayın canım okuyucu sizin için artık arada bir şarkı, grup, oyun, film önerisinde falan bulunacağım çünkü ben sizden daha iyiyim, daha iyi bir zevk sahibiyim. Tabi oğlum, bi şüphen mi vardı?

Neyse yan taraftaki playerdan önereceğim bazı grupların şarkılarını görebilirsiniz, beğenirseniz gidin dinleyin. İlk evvela "Tenhi" grubu ile başlayalım. Neo-folk müzik yapan çok süper bir gruptur kendisi. Ha şimdi neo-folk nedir diyeceksiniz, böyle ortaçağlarda ateş başına geçip yan fülütlü kemanlı bol gitarlı müzik yapan ozanlarımızın yaptığı müzik tarzı. Onun yontulmuş ve 10 seviye düşürülmüş haline Akdeniz Akşamları sıtayla diyoruz.

Tenhi'nin müziği insandan daha çok doğaya hitap eder, ona tapar, soğuk kış aylarında götünüzü donduran kar tanelerinden buz parçacıklarına her şeyi sever ve sayar. Biraz hüzünlüdür, duygulara serttir, ama duyabileceğiniz en temiz müziktir. Huomen ve Lauluni Sinulle şarkıları başlangıç için iyidir.

Onun dışında Face of Melinda var Opeth'ten. Benim ölürken dinlemek istediğim şarkıdır kendisi. Hem yumuşak hem serttir, müthiş akustikler içerir içinde. Sözlerini anlamanız için benim gibi müthiş olmanız gerekir, ama anladığınızda kendinizi en derin hikayelerden birinin içinde bulursunuz. Dinleyin işte.

Hadi gelecek önerilerime kadar bu şarkıları ezberleyip gelin, sınav yapacağım.

Bir Sitem.

Kahvemi koymuş krakerimi almış pc başındayım, dedimki şu bloga artık bir şeyler yazayım sınavlar da bitti hazır. Oylamalar sonucu pornografik yazı yazmamı isteyenlerin üstünlüğü görünüyor.. Eh madem öyle;

.....
Ellerini tutan ellerimi yavaşça beyaz kollarından yukarı, boynuna doğru getirdim. Nefesleri giderek derinleşiyor, uluyacakmışçasına kafasını geri doğru atıyordu.. Gözlerinin önüne düşen saçları işaret parmağımla yanağına attım ve onu öpmeye başladım..

Diye gider bu hikaye...

Tabii ki pornografik yazmayacağım arkadaşlar :D Ama 2.en yüksek oyu alan "içini döken, hafif sinirli" tarzdan yazılar elbette yazılır. Hatta yazmak çok kolay çünkü sitem etmek ve bir şeylere sinirlenmek çok basit bir şey. Hele sitem etmek.. Biz hep sitem ederiz çünkü biz haklıyızdır, onlar haksız. Vay köftehorlar, köftelerimize horladılar.

Hakkaten, adamın içine oturan şeyler görüyorum hergün. Okumayı öğrendiğim günden beri gördüğüm "erkeklere güvenilir mi?", "siz beni hiç anlamıyorsunuz!", "senin için ölürüm Xiyem.", "ben Ycan'ı unutamadım" tarzı yazılar, sorular epey rahatsız ediyor beni. Hemen tek tek cevaplıyorum kısaca, "siz ne kadar güvenilirsiniz", "biz seni çok iyi anladık artık sen de anla canım hadii", "X yada Xiye için öleceğine onun için yaşamaya bak", "Ycan/Y kişisi senin hayat sahnende 1-2 perdelik rol almış birisiydi, perdeler kapanana kadar onun boşluğunun doldurulamayacağını düşünüyorsan berbat bir yönetmensin."

Not : Xiye ve Ycan nasıl isimlerdir ulan hoho.

Neyse, kaç yaşına gelmişsiniz hala aynı şeyleri konuşuyorsunuz ben onu anlamıyorum. İçimizdeki çocuk bu kadar mı baskın geliyor bize? Sıcak çayın üstüne 1 parmak soğuk su koymaktan vazgeçmekten başka büyümeye dair ne gelişme gösterdiniz okuyucu bi bakar mısnız aynaya? Hayatınızın sizi götürdüğü yoldan vazgeçip, kendi hayatınızı herhangi bir yere götürmeye çalıştınız mı okuyucu? Eskiden oyuncağınızı kırıldı diye bitirdiğiniz arkadaşlıkları şimdi yine aynen o oyuncaklar gibi çok basit, aynı şekilde yerine yenisi koyulabilir şeylerin kırılması yüzünden bitirmiyor musunuz? "Benim için anlamı büyüktü" demekten ne zaman vazgeçeceksiniz. Hiç her gece ne kadar sıcak tuttuğunu düşünmediğiniz yorganları basit, ufak bir pire için yakmaktan ne zaman vazgeçecesiniz?

İşte bu yüzden çocukları sevmiyorum. İçimizdeki çocukla biz uyuşamıyoruz, aynı kafadan iki karar çıkınca sıkıntı oluyor. Onu öldürün demiyorum da hani, artık o çocuğu tanıyın ve gerektiği yerde "sus be 2 dakika" diyin. Ha ben pataklıyorum bazen aylarca susuyor hiç konuşmuyor benimle orası ayrı :D

Eveeeeeeeeeeet, bir diğer sitem konusu, kızlar. Hayır ben mühendislik okuduğum için mi ökzüleştim bilmiyorum ama, ne garip anlayışlarınız var be arkadaşım. Size bakarken osursak resmen yazdığımızı düşüneceksiniz. Yıllardır bu iş böylede bugünlerde niyeyse çok daha fazla görür oldum bu tarz tripleri. Eskiden liseli hatundur yapar diyordukta artık kaç yaşındasınız ya yapmayın etmeyin. Bir de feminizmi "ay erkekler tam bir öküzdür yansın hepsi gebersin hepsi pis kıllı kakalar" demek sananlarınız var, öldürüyorsunuz beni he. Neymiş bir de "bir erkekten değişmesini istemeyin kütük tersten yazılsa da kütüktür" tarzı bir şey paylaşıyordunuz facebookta bir ara. Çok moda olmuştu hatta, yıllardır sevgilisi olan kız arkadaşlarımız bile paylaşmıştı. Onu da hiiç anlamam hakkaten, siz kendinizi hakkaten yeni açmış gül taneleri mi sanıyorsunuz anlamıyorum. Size "et" gözüyle baktığımızı mı düşünüyorsunuz? Size ne gözüyle baktığımızı söyleyeyim, bunları yaptıkça size "çocuk" gözüyle bakıyoruz ve emin olun bazen çocuklarla uğraşmak gelmiyor insanın içinden. Yine nereye geliyorum okuyucu tahmin et bakıyım? .....Geliyooooooor.... Süper bağlayacağım şimdi hazır ol... Evet ne demiştim üstte, içinizdeki çocuk. Öhöm, o çocuğu öldürmeyin hadi tamam ama "sus be 2 dakika" diyebilin.

İstediklerinizi elde etmek için illa ki çocuk gibi zırlayıp sırtı çevirip her şeyi karşıdan beklemeyin. Muhakeme yeteneği gerçekten önemli bir lütuf, ve içinizdeki çocuk muhakemenin olmadığı yerde büyüyebilir ancak. Karar ver bakalım mavi hap mı kırmızı hap mı? Dur bakıyım o başka bir şeyin seçimi içindi.. Neyse anladın sen okuyucu, demek ki neymiş kamışla milkshake içilmezmiş. Hadi yörü!